GÜN FAŞİZME KARŞI
BİRLEṢMEKTİR
Son 20 yıldır Avrupa’da ekonomik bir kriz yaşanıyor. Bu bağlamda ekonomide milliyetçilik sesleri, yüksek perdede faşist partiler tarafında dilendiriliyor. Avrupa’da çalışanların problemi ekonomik yoksullaşma dır. Faşist partiler ekonomik krizin nedenini göçmen işçiler olarak yansıtıyor. Göçmen işçiler olmasa argümanı Avrupa halkı arasında giderek daha ciddi taraftar buluyor. Çok yakın geçmişte Avrupa halkı AB parlamentosu için sandığa gitti. Halkın ciddi ilgi duymadığı bu seçimde, aşrı sağcı faşist partiler oylarını Avrupa’nın sınırları içinde arttırdı. Bu durum gerek Avrupa halkı için, gerekse Avrupa’da göçmen olarak yaşayan halk için önemli bir tehlike oluşturuyor. Faşizmin yükselen ayak sesleri, bir toplumda çalışan herkes için tehlike oluşturur. Biz göçmenler olarak kendi sorunlarımızı Avrupa halkının sorunlardan ayırmıyoruz.
Belki bugün göçmen işçileri için öne çıkan ırkçı söylemler, yarın bir başka tarzda Avrupa’ın yerli çalışanları içinde tehlike oluşturur. Faşist hareket iktidar olduğu zaman, sömür ve şiddette dil, ırk ve kimlik tanımaz. Faşist tehlikeye karşı mücadelenin yalnızca göçmen işçilerin, yada göçmen halkına sorunu olmadığını, tehlikenin Avrupa’da çalışan bütün işçileri kapsadığını anlatmak devrimciler düşen bir görevdir. Faşizmin taşıdığı tehlikeyi toplumdaki bütün çalışanlar birleşerek mücadele etmeli Ortak mücadele perspektifinde ısrarcı olmalıyız. Avrupa parlamentosu yapılan seçim sonuçları kaygı verici bir noktaya sıçramış durumda. Fransa’daki seçimde büyük bir yenilgi alan Macron, parlement oyu feshederek erken seçim kararı aldı. Bir bakıma Macron güven oylaması ararken, diğer yanda bir taşla iki kuş vurma politikası izlemeye çalışıyor. Macron ve hükümetinin yaşanan ekonomik krizle mücadele edecek durumda değil. Krizin sorumluluğunu gelecek bir hükümete yüklemek için, erken seçim karar aldı. Macron’un kazanma şansı yok.
Türkiye’li ve Kürdistan’lı ve diğer uluslara ait göçmen işçiler, Avrupa’da ve Fransa da yükselen faşist dalgaya karşı, birleşmek zorundalar. Avrupa halkı ile anti-faşist mücadeleyi yükseltmek bugünün temel görevidir. Fransa’da göçmenler, önce anti-faşist Fransız halkı ile birleşmeyi temel alan bir vizyona sahip olmalı. Avrupa’nın sınırları içinde ‘Faşizme hayır’ sloganı etrafında bir mücadele perspektifi meydanlara yansıtılmalı.
Faşizmin bir savaş ideolojis olduğunu iki dünya savaşında gördük. Faşizmin ne olduğunu, ne kadar yıkıcı ve öldürücü olduğunu Avrupa çalışanları, göçmenlerden daha iyi biliyorlar. Tehlike yalnızca göçmenler için değil, çalışan bütün Avrupalılar içindir. Göçmen işçilere yönelik düşmanca demogoji lere karşı mücadelede, toplumun bütün çalışanlarıyla birlikte olmalıyız. ‘Kahrosun faşizm’, faşizme geçit yok sloganlarını çok dilde haykırmak için mücadele edelim.
Bütün Avrupa’nın çalışanları birleşin
Faşizme karşı mücadelede alanlarda buluşalım
Duyarsızlık ölüm, mücadele gelecek getirir.
Belki bugün göçmen işçileri için öne çıkan ırkçı söylemler, yarın bir başka tarzda Avrupa’ın yerli çalışanları içinde tehlike oluşturur. Faşist hareket iktidar olduğu zaman, sömür ve şiddette dil, ırk ve kimlik tanımaz. Faşist tehlikeye karşı mücadelenin yalnızca göçmen işçilerin, yada göçmen halkına sorunu olmadığını, tehlikenin Avrupa’da çalışan bütün işçileri kapsadığını anlatmak devrimciler düşen bir görevdir. Faşizmin taşıdığı tehlikeyi toplumdaki bütün çalışanlar birleşerek mücadele etmeli Ortak mücadele perspektifinde ısrarcı olmalıyız. Avrupa parlamentosu yapılan seçim sonuçları kaygı verici bir noktaya sıçramış durumda. Fransa’daki seçimde büyük bir yenilgi alan Macron, parlement oyu feshederek erken seçim kararı aldı. Bir bakıma Macron güven oylaması ararken, diğer yanda bir taşla iki kuş vurma politikası izlemeye çalışıyor. Macron ve hükümetinin yaşanan ekonomik krizle mücadele edecek durumda değil. Krizin sorumluluğunu gelecek bir hükümete yüklemek için, erken seçim karar aldı. Macron’un kazanma şansı yok.
Türkiye’li ve Kürdistan’lı ve diğer uluslara ait göçmen işçiler, Avrupa’da ve Fransa da yükselen faşist dalgaya karşı, birleşmek zorundalar. Avrupa halkı ile anti-faşist mücadeleyi yükseltmek bugünün temel görevidir. Fransa’da göçmenler, önce anti-faşist Fransız halkı ile birleşmeyi temel alan bir vizyona sahip olmalı. Avrupa’nın sınırları içinde ‘Faşizme hayır’ sloganı etrafında bir mücadele perspektifi meydanlara yansıtılmalı.
Faşizmin bir savaş ideolojis olduğunu iki dünya savaşında gördük. Faşizmin ne olduğunu, ne kadar yıkıcı ve öldürücü olduğunu Avrupa çalışanları, göçmenlerden daha iyi biliyorlar. Tehlike yalnızca göçmenler için değil, çalışan bütün Avrupalılar içindir. Göçmen işçilere yönelik düşmanca demogoji lere karşı mücadelede, toplumun bütün çalışanlarıyla birlikte olmalıyız. ‘Kahrosun faşizm’, faşizme geçit yok sloganlarını çok dilde haykırmak için mücadele edelim.
Bütün Avrupa’nın çalışanları birleşin
Faşizme karşı mücadelede alanlarda buluşalım
Duyarsızlık ölüm, mücadele gelecek getirir.