Avrupa Devrimci Komün Meclisleri 2 Nolu Basın Açıklaması

Duyurular

Avrupa Devrimci Komün Meclisleri
2 Nolu Basın Açıklaması
HALKLARIMIZA

21. Yüzyılın ilk çeyreğine az bir zaman kala Covid-19 pandemisi ile başlayan süreç, insan dünyasında

farklı bir sürecin gelişmesinde etkili oldu. Hızla yayılan ve kısa zamanda etkili sonuçlar bırakan Covid-
19, insan hayatını ölümle tehdit ettiği gibi, ekonomik ve sosyal alanda devasa sorunlar yarattı. İnsan

psikolojisini bozma noktasında tehlikeli bir boyuta ulaştı. Virüsün varyantları üzerinde üretilen
manipülasyonlar, temizlik, mesafe ve insana sunulan sınırlı diyalog, toplumların demoralize olmasında
başat bir rol oynadı. Üçüncü bir dünya savaşı gibi gösterilen Covid-19, insanlar üzerinde bir korku
atmosferi yarattığı gerçeği ile yüzleşti. Hiç kuşkusuz bütün bunlar, emperyalist kapitalizmin ürettiği
sorunlardı. Pandemi ile birlikte kapitalizmin yarattığı ekonomik ve sosyal kriz derinleşerek tarihsel bir
olgu olmayı sürdürürken, 24 Şubat’ta Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş tamamen kaotik bir sürecin
gelişmesinde etkili oldu. Kapitalist sistemin kendi eliyle yarattığı labirentten çıkma imkanı düne göre,
çok olası görülmüyor.
Beklenenden daha uzun bir zaman dilimine yayılan Rusya’nın Ukrayna işgali, bir güç denemesine
dönüşünce, Covid-19’ la tırmanan ekonomik ve sosyal kriz derinleşerek bir buhrana dönüşmüş
durumda. Krizin ekonomik sonuçları, toplumun sömürülenleri için virüsten daha tehlikeli bir gerçekliğe
sahiptir. Çünkü kapitalist sınıflar ve egemenlerin, krizden çıkmak için kullanacağı ilk akla gelen yöntem,
toplumsal çalışanları hedef alarak halkları daha da yoksullaştırmaktır. Emperyalist kapitalist sermaye
tekelleri arasındaki güç ve prestij savaşı Rusya’nın Ukrayna işgali ile birlikte, daha büyük bir silahlanma
yarışını da tetiklemiştir. Silahlanma yarışında büyüyen rekabet, resmi açıklamalarda karşılıklı tehditlere
dönüşüvermektedir. Hızlı başlayan silahlanma yarışının başını ABD ve Çin çekerken, Rusya, Fransa ve
Almanya silah üretimine devasa servetler ayırıyor. Almanya ilk defa silahlanmaya büyük sermaye
ayırdığını duyurdu. Alman ekonomisi silah üretimine en elverişli olandır. Bütün küresel güçler
silahlanma yarışını hızlandırırken, geçen yıl resmi yazılı rakamlara göre (bu rakamları üçe- dörde
katlayan) 150 bin insan hayatını kaybetti. 20 milyondan fazla insan, yaşadıkları yerleri terk etmek
zorunda kaldılar. Dünyanın belli başlı coğrafyalarında savaşlar sürekli ve kronik bir şekilde devam
ediyor. Tabi ki istikrarsızlıklar da. Beş büyük küresel güç, silah ticaretinin yüzde 77’ sini elinde
bulunduruyor. Bütün küresel güçler silah sektörüne devasa yatırımlar yapıyor. ABD’nin silah sanayine
yaptığı yatırım, Çin, Rusya, Fransa ve Almanya’nın yaptığı yatırımdan daha fazla. Dünyanın tümünde
silahlanma yarışı da hız kazanmış durumda. Bu yarışın yükü, dünya emekçilerine bir ceza gibi geri
dönüyor. Global bir yoksulluk ve işsizlik devasa bir ilerleme gösteriyor. İçerisinden geçtiğimiz siyasal
süreç ve gelişmeler, bizlerin Avrupa’da demokrasi ve insan hakları değil, ırkçılığın ve militarizmin
geliştiği tespitinde, haklı olduğumuzu gösteriyor. Almanya iddiamıza somut bir örnektir. SPD’ nin başı
Scholz’ un hem partisinde, hem de hükümetinde çok az kişinin bildiği 100 milyar euroluk askeri
harcama bütçesi, bundan sonra başta Almanya olmak üzere bütün Avrupa ülkelerinde bir kırılmadır.
Almanya ve Fransa silahlanma yarışında Avrupa’nın bel kemiğini oluşturuyor. Avrupa’ nın genelinde
işsizlik ve yoksulluk şimdiki sürecin ve geleceğin en büyük sorunu olacağı kesin görünüyor. Geçtiğimiz
yüzyılda iki büyük dünya savaşının kışkırtıcısı ve tetikleyicisi olarak başını çeken Almanya
emperyalizminin, askeri harcamaları bu denli artırması, kapıdaki tehlikenin ne denli büyük olduğunu
gösteriyor. Emperyalist kapitalist küresel kutuplaşma kapsamında yaşanan egemenlik mücadelesinde
Almanya avantajlı görünüyor.
Avrupa Devrimci Komün Meclisleri(ADKM) olarak, başta Almanya olmak üzere bütün Avrupa
ülkelerindeki gençlerin, işçi ve emekçilerin, askeri harcamalara ve haksız savaşlara karşı
mücadelelerini, mücadelemiz olarak görüyor ve yanlarında olduğumuzu ilan ediyoruz! Dünyanın
neresinde haksızlığa, zulme ve sömürüye karşı bir mücadele varsa o mücadele bizim mücadelemizdir.
Bütün halklarımıza, savaşa değil eğitime ve sağlığa bütçe ve insanca yaşam talebi doğrultusunda sınıf
kardeşlerimizle kucaklaşma ve mücadeleyi büyütme çağrısı yapıyoruz!..
SAVAŞ İÇİN DEĞİL, İNSANCA YAŞAM İÇİN BÜTÇE!
SUSMA HAYKIR, HALKLAR KARDEŞDİR!

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir