SOLDA ETKİLİ BİR DEĞİŞİM GÖRÜNMÜYOR

Makale
SOLDA ETKİLİ BİR DEĞİŞİM GÖRÜNMÜYOR

Son bir asırdır insan dünyasında değişmeyen tek şey kalmadı. Son yarım asırdır ise, gezegenimizde baş döndürücü ve ürkütücü şeyler yaşanıyor. “Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir” aforizması bir tek solu etkilemiyor. Bu tespit bir abartı değil. Hala bir asır önceki tartışmalar içinde yüzen ve değişmeyi anlamakta zorlanan bir “Marksist gelenek” devam ediyor. “Marksist olma” geleneğinin pratiği, sistemi zorlayıcı olmuyor. “Marksist Sol” geleneği denince, gelenekçilik bozulmaması gereken bir yapıya dönüşüyor. .Belki de bu yüzden Sol, değişimi kabul etmiyor. Tutucu bir düşünme tarzı kronikleşiyor. Belki de değişime dilin değişikliği ile başlanmalı. Mantalite değişmeden gelişim ve değişim olmuyor.

Kapitalist sistem içindeki çatışmada, “Marksist Sol” taraf olmanın ağırlığını taşıyamıyor. “Marksist Sol” bu durumu kabullenmedikçe, boşa kürek çeker. “Radikal sol” kapitalist sistem içinde devrimci olanı temsil etmekten uzak bir kimliğe sahip. Evrensel bağlamda teorik ve politik ağırlığı devede kulak gibi görünüyor. Bu tespit acıdır, ama bir realitedir. Son yarım asırdır yaşanan değişimler üzerinde yeniden düşünmek oldukça önemli hale gelmiş durumda.
21.yüzyılda bir tek Kürt ulusal hareketin önderi Abdullah Öcalan kapitalist moderniteye karşı yeni argümanlarla bir mücadele perspektifi geliştirdi. Bu yeni paradigma kapitalizme karşı yeni bir sürecin başlamasında etkili olacak bir vizyon taşıyor. ABDULLAH ÖCALAN’IN ürettiği teorik ve politik örgütlenme perspektifi son yarım asrın bir ilki oluyor. Ezilenleri soyut ve temelsiz iddialarlarla değil, yerel yönetimlerdeki uygulamalarla göstererek, yaşatarak halkı kazanma çizgisini geliştirdi. Bu teorik ve politik farklılık, pratikte ne kadar gerçeğe dönüşür zaman içinde anlaşılır olacak.
Bilim ve teknolojide devasa devrimler yaşanıyor. İnsan geleceği büyük tehlike ile karşı karşıya bulunuyor. “Marksist Solun keyifli tartışmaları” geleceğe umut olmuyor. Yarım asır önce “radikal solun” dünyasında hangi teorik ve politik konular tartışma ve polemik konusu olmuşsa, bugünde aynı problemler tartışma konusu. Sanki değişen hiçbir şey yokmuş gibi yol yürüyorlar. Politik vizyonlarında büyük bir yoksulluk var. Teorik analizler geleceğe umut vermiyor. “Marksist Sol” geleneğinin içinde bulunduğu kriz derinleşerek devam ediyor. Kendini üretmeyen ve yenilemeyen bir “Marksist Gelenek” teorik ve politik olarak daralmaya ve etkisiz kalmaya açıktır.
Sol dünyasında geçmişe ait teorik ve politik tartışmalarda bir tek sosyal emperyalizm ve Çin deki değişmeler söz konusu edilmiyor. Hala “milli demokratik devrim”, demokrasi, faşizm, ittifaklar, sosyalist devrim gibi sorunlar tartışılıyor. Kimin ne kadar oportünist, revizyonist, reformist olduğu gibi tartışmalar devam ediyor. ” Radikal Solun” Kapitalizme karşı mücadelesi, kendi içindeki tartışmaların gölgesinde kaldı.
Bugün “radikal solun” dünyasında yapılan tartışmalar, yaşanan polemikler , yarım asır önceki tartışmaların tıpatıp aynısıdır. Tartışmalı konularda dünün mantığı ile bugünün mantığı arasında güçlü bir analoji var. Kapitalist sisteme karşı etkili bir mücadele, kapitalist sistemde yaşanan değişiklikleri anlamakla mümkündür. Kapitalist ve Emperyalist sistemde devasa değişiklikler yaşanıyor. Bilim ve teknolojideki gelişmeler insan dünyasında yeni sorunlar yaratarak var oluyor.
Kapitalist sistem içinde bulunduğu bunalıma rağmen kendini yeniden üreterek yol alıyor. Kapitalist sistemin kendi içindeki paradoksları insan için büyük riskler taşıyor. Bugünün kapitalist sistemi, dünün kapitalist sistemi ile mukayese edilemeyecek değişikler içinde bulunuyor. Kapitalist sistemi üreten teorik ve politik entelektüel düzey önemli bir değişim ve yenilik içinde gelişiyor. Radikal sol da kendisini yenilemede büyük sıkıntılar yaşıyor. Düşünsel alanda “radikal iddialar” toplumsal hayatta karşılığı bulmuyorsa, yeniden düşünmenin mantığını zorlamak durumundayız.
Radikal solun kapitalist sistemi etkileyici bir politik güç olma şansı çok az görünüyor. Kapitalist sisteme karşı mücadelede yeni bir perspektif sahibi olmada ve yeniyi üretmeden verilecek bir mücadele, biraz boşa kürek çekmeye benzer. Kapitalizm ideolojik olarak toplumda çok etkile halde. İnsanı kendi teorik ve politik geleceğine mahkum etmiş durumda. Kapitalizme karşı mücadelede yeni paradigmalar yaratmayan bir “radikal solun” geleceği hüsran olur. Dünyayı değiştirme mücadelesi, değişen maddi ve sosyal değişmeleri anlamakla mümkündür. Kapitalist sistemdeki değişimleri anlamayanlarin politik mücadelede etkili olma şansı yoktur.
Kapitalist sistemdeki değişmelere karşı, alternatif çözümler üretmek yeni gelişmeleri anlamakla mümkündür. Kapitalist sistemde, işçi sınıfının çalışma saatleri üzerinde burjuva ideologları yeni tartışmalar açıyor. Haftada 25 saat üzerinde tartışmalar ve öneriler yapılıyor. Bu öngörü, Kapitalist sistemi kurtarma odaklı bir tartışmadır. Teknolojik gelişme bu olağanüstü hızı ile devam ederse toplumsal alanda büyük iç çatışmanın yaşanacağını öngörmek mümkündür. Kaçınılmaz bir toplumsal çatışmayı reddetmek öngörüsüzlük tür. Kapitalizme karşı mücadelede metot değişikliğine gitmeyen bir sol anlayış, boşuna çırpınıp durur.
Burjuva sistemin örgütlenmesine karşı, yeni bir örgütlenme vizyonu ile çıkmayan bir sol espri başarısız olmaya açıktır. Sosyal medya alanında güçlü bir propaganda ağını kurmak önemli bir silah olacaktır. Halka, özellikle toplumun tüm çalışanlarına seslenmek ancak güçlü medya ile sağlanır. Bu medya olmadan yoksulların dünyasında “Radikal Solun” etkili olma şansı yok. Yoksulluk edebiyatı ile ilerlemek, çalışanların dünyasında güçlü bir nüfus yaratmak imkansız.
Devam edecek
Robert Pekoz ‎

0 Paylaşımlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir